Fransızca Fiil Çekimleri

Fransızca fiil çekimleri, dil öğrenenler için önemli bir konudur çünkü doğru bir şekilde çekilmeyen fiiller, iletişimde anlam kaybına neden olabilir. İşte günlük yaşamda sıkça kullanılan 20 Fransızca fiil çekimi, örnek cümleler ve bazı gramer ipuçları:

Être (olmak)

Présent (Şimdi) Passé composé (Geçmiş) Imparfait (Sürekli geçmiş) Futur simple (Gelecek)
Je suis J’ai été J’étais Je serai
Tu es Tu as été Tu étais Tu seras
Il/elle est Il/elle a été Il/elle était Il/elle sera
Nous sommes Nous avons été Nous étions Nous serons
Vous êtes Vous avez été Vous étiez Vous serez
Ils/elles sont Ils/elles ont été Ils/elles étaient Ils/elles seront

 

Örnek:

Ils sont devant le musée. (Müzenin önündeler.)

Gramer ipucu:

“Être” Fransızca öğrenirken öğrenmeniz gereken en önemli iki Fransızca fiilden biridir. Diğer önemli fiil ise “Avoir” – (sahip olmak) fiilidir. “Être” kelimesi, hemen hemen her zamanda düzensiz olarak çekimlenir. Ayrıca Fransızcada birçok bileşik zaman ve kipte yardımcı fiil olarak kullanılır (örn. passé composé).

Örnek: Il est parti tard. (O, geç çıktı.)

Avoir (sahip olmak)

Présent (Şimdi) Passé composé (Geçmiş) Imparfait (Sürekli geçmiş) Futur simple (Gelecek)
J’ai J’ai eu J’avais J’aurai
Tu as Tu as eu Tu avais Tu auras
Il/elle a Il/elle a eu Il/elle avait Il/elle aura
Nous avons Nous avons eu Nous avions Nous aurons
Vous avez Vous avez eu Vous aviez Vous aurez
Ils/elles ont Ils/elles ont eu Ils/elles avaient Ils/elles auront

Örnek:

Nous avons eu deux réunions hier. (Dün iki toplantı yaptık.)

Gramer ipucu:

“Être” gibi, “avoir” da temel bir Fransızca fiildir ve düzensiz çekimleri vardır. Fransızca fiil çekimlerinin büyük çoğunluğunda “avoir”, birleşik zaman ve kiplerde yardımcı fiil olarak kullanılır.

Örnek: Ils ont déjà vu le film. (Filmi zaten görmüşler.)

Aller (gitmek)

Présent (Şimdi) Passé composé (Geçmiş) Imparfait (Sürekli geçmiş) Futur simple (Gelecek)
Je vais Je suis allé(e) J’allais J’irai
Tu vas Tu es allé(e) Tu allais Tu iras
Il/elle va Il/elle est allé(e) Il/elle allait Il/elle ira
Nous allons Nous sommes allé(e)s Nous allions Nous irons
Vous allez Vous êtes allé(e)s Vous alliez Vous irez
Ils/elles vont Ils/elles sont allé(e)s Ils/elles allaient Ils/elles iront

Örnek:

Ils allaient au parc tous les jours. (Her gün parka giderlerdi.)

Gramer ipucu: 

Yardımcı fiili “être” olan fiiller, cinsiyete (dişilse – e ekleyerek) ve sayıya (çoğulsa – s ekleyerek) bağlı olarak geçmiş zaman ortacıyla (participe passé) uyum göstermelidir.

Örnek:

  • Eril özne → Je suis allé.
  • Dişil özne → Je suis allée.
  • Eril çoğul → Ils sont allés.
  • Dişil çoğul → Elles sont allées.

Karma bir grup için her zaman eril formu kullanın.

Örnek:

  • Thomas et Catherine sont revenus. (Thomas ve Catherine geri geldi.)

Parler (konuşmak)

Présent (Şimdi) Passé composé (Geçmiş) Imparfait (Kusurlu) Futur simple (Gelecek)
Je parle J’ai parlé Je parlais Je parlerai
Tu parles Tu as parlé Tu parlais Tu parleras
Il/elle parle Il/elle a parlé Il/elle parlait Il/elle parlera
Nous parlons Nous avons parlé Nous parlions Nous parlerons
Vous parlez Vous avez parlé Vous parliez Vous parlerez
Ils/elles parlent Ils/elles ont parlé Ils/elles parlaient Ils/elles parleront

Örnek:

Tu parles si bien l’espagnol ! (Çok iyi İspanyolca konuşuyorsun!)

Gramer ipucu: 

“Parler”, -er ile biten Fransızca fiiller için normal kalıba uyar, bu nedenle “düzenli” bir -er fiilidir.

Faire (yapmak) 

Présent (Şimdi) Passé composé (Geçmiş) Imparfait (Sürekli geçmiş) Futur simple (Gelecek)
Je fais J’ai fait Je faisais Je ferai
Tu fais Tu as fait Tu faisais Tu feras
Il/elle fait Il/elle a fait Il/elle faisait Il/elle fera
Nous faisons Nous avons fait Nous faisions Nous ferons
Vous faites Vous avez fait Vous faisiez Vous ferez
Ils/elles font Ils/elles ont fait Ils/elles faisaient Ils/elles feront

Örnek: 

Je fais le gâteau pour son anniversaire. (Doğum günü için pasta yapıyorum.)

Not: Şimdiki zamanın üç farklı biçimi (present simple, present progressive ve present emphatic) olan İngilizcenin aksine, Fransızcada tek bir şimdiki zaman vardır. Fransızca’da “le temps présent” hem anlık eylemi hem de sürekli eylemi ifade etmek için kullanılır. Dolayısıyla, “je fais le gâteau”; “I make the cake” (ben pasta yaparım), “I’m making the cake” (ben pasta yapıyorum) ve “I do make the cake” (daha vurgulu bir şekilde, ben pasta YAPIYORUM) olarak çevrilebilir.

Gramer ipucu: 

“Faire” birçok Fransızca deyimsel ifadede bulunur ve ettirgen yapının anahtarıdır (“faire” + mastar).

Örnek: 

  • Il fait froid. (Hava soğuk.) *Hava durumu ile ilgili ifadelerde “faire” kelimesinin “olmak” ile eşdeğer hale geldiğine dikkat ediniz.
  • Nous faisons du ballet. (Bale yapıyoruz.)
  • Elle fait des économies pour un voyage au Japon. (Japonya seyahati için para biriktiriyor.)
  • La pluie fait pousser l’herbe plus vite. (Yağmur çimlerin daha hızlı büyümesini sağlar.) *nedensel yapı

Prendre (almak)

Présent (Şimdi) Passé composé (Geçmiş) Imparfait (Sürekli geçmiş) Futur simple (Gelecek)
Je prends J’ai pris Je prenais Je prendrai
Tu prends Tu as pris Tu prenais Tu prendras
Il/elle prend Il/elle a pris Il/elle prenait Il/elle prendra
Nous prenons Nous avons pris Nous prenions Nous prendrons
Vous prenez Vous avez pris Vous preniez Vous prendrez
Ils/elles prennent Ils/elles ont pris Ils/elles prenaient Ils/elles prendront

Örnek:

Ils ont pris ses bagages par accident ! (Bavulunu yanlışlıkla almışlar!)

Gramer ipucu:

“Avoir” ve “faire” gibi, “prendre” fiili de en yaygın kullanılan fiillerden biridir ve Fransızcada çok çeşitli deyimsel ifadelerde karşımıza çıkar.

Örnek:

  • Prendre du poids (kilo almak)
  • Prendre son temps (acele etmemek)
  • Prendre garde (dikkat etmek/dikkatli olmak)

Vouloir (istemek) 

Présent (Şimdi) Passé composé (Geçmiş) Imparfait (Sürekli geçmiş) Futur simple (Gelecek)
Je veux J’ai voulu Je voulais Je voudrai
Tu veux Tu as voulu Tu voulais Tu voudras
Il/elle veut Il/elle a voulu Il/elle voulait Il/elle voudra
Nous voulons Nous avons voulu Nous voulions Nous voudrons
Vous voulez Vous avez voulu Vous vouliez Vous voudrez
Ils/elles veulent Ils/elles ont voulu Ils/elles voulaient Ils/elles voudront

Örnek: 

Voulez-vous une salade avec votre repas ? (Yemeğinizin yanında salata ister misiniz?)

Gramer ipucu:

“Vouloir” bir istek veya arzuyu ifade etmek veya kibarca bir şey talep etmek için kullanılabilir. Diğer kullanımlarının yanı sıra, güçlü emirler vermek veya bir şeyi isteyerek kabul etmek için de kullanılabilir.

  • İstek: Je veux devenir astronaute ! (Astronot olmak istiyorum!)
  • Kibarca rica: Voulez-vous tenir ça pour moi? (Lütfen bunu benim için tutar mısınız?)
  • Güçlü komut: Je veux qu’il finisse ses tâches avant de sortir. (Dışarı çıkmadan önce ev işlerini bitirmesini istiyorum.)

Savoir (bilmek)

Présent (Şimdi) Passé composé (Geçmiş) Imparfait (Sürekli geçmiş) Futur simple (Gelecek)
Je sais J’ai su Je savais Je saurai
Tu sais Tu as su Tu savais Tu sauras
Il/elle sait Il/elle a su Il/elle savait Il/elle saura
Nous savons Nous avons su Nous savions Nous saurons
Vous savez Vous avez su Vous saviez Vous saurez
Ils/elles savent Ils/elles ont su Ils/elles savaient Ils/elles sauront

Örnek:

Nous savions que cela arriverait. (Bunun olacağını biliyorduk.)

Gramer ipucu: 

“Savoir”, ouvrir, devoir, falloir, pleuvoir, pouvoir, recevoir, tenir, venir, voir veya vouloir gibi düzensiz bir Fransızca -ir fiilidir.

Pouvoir (yapabilmek)

Présent (Şimdi) Passé composé (Geçmiş) Imparfait (Sürekli geçmiş) Futur simple (Gelecek)
Je peux J’ai pu Je pouvais Je pourrai
Tu peux Tu as pu Tu pouvais Tu pourras
İl/elle peut Il/elle a pu Il/elle pouvait Il/elle pourra
Nous pouvons Nous avons pu Nous pouvions Nous pourrons
Vous pouvez Vous avez pu Vous pouviez Vous pourrez
Ils/elles peuvent Ils/elles ont pu Ils/elles pouvaient Ils/elles pourront

Örnek:

Peux-tu s’il te plaît préparer le dîner de ce soir ? (Lütfen bu akşam yemeği pişirir misin?)

Gramer ipucu:

“Pouvoir” Fransızca’da kibarlığı ifade etmek için sıklıkla kullanılır.

Örnek:

Je suis vraiment désolé, mais je ne peux pas vous aider avec ça. (Gerçekten üzgünüm ama bu konuda size yardımcı olamam).

Venir (gelmek)

Présent (Şimdi) Passé composé (Geçmiş) Imparfait (Sürekli geçmiş) Futur simple (Gelecek)
Je viens Je suis venu(e) Je venais Je viendrai
Tu viens Tu es venu(e) Tu venais Tu viendras
Il/elle vient Il/elle est venu(e) Il/elle venait Il/elle viendra
Nous venons Nous sommes venu(e)s Nous venions Nous viendrons
Vous venez Vous êtes venu(e)s Vous veniez Vous viendrez
Ils/elles viennent Ils/elles sont venu(e)s Ils/elles venaient Ils/elles viendront

Örnek:

Tu viens demain? (Yarın geliyor musun?)

Gramer ipucu:

“aller” gibi “venir” de être ile çekimlenir.

“Venir de” “gelmek” anlamına gelir.

Je viens de Moscou. (Moskova’dan geliyorum.)

Eğer “venir de”nün ardından bir fiil geliyorsa, o zaman “kişinin bir şeyi yeni yaptığı” anlamına gelir.

Örnek:

Elle vient de terminer son devoir. (Ödevini yeni bitirdi.)

Dire (söylemek)

Présent (Şimdi) Passé composé (Geçmiş) Imparfait (Sürekli geçmiş) Futur simple (Gelecek)
Je dis J’ai dit Je disais Je dirai
Tu dis Tu as dit Tu disais Tu diras
Il/elle dit Il/elle a dit Il/elle disait Il/elle dira
Nous disons Nous avons dit Nous disions Nous dirons
Vous dites Vous avez dit Vous disiez Vous direz
Ils/elles disent Ils/elles ont dit Ils/elles disaient Ils/elles diront

Örnek: 

Il a dit à tout le monde que nous allions nous marier. (Herkese evleneceğimizi söyledi.)

Gramer ipucu:

Fransızca düzensiz fiillerin çoğu beş kalıpta toplanabilir ancak “dire” bunlardan hiçbirine uymaz. Bu, çekimini ezbere öğrenmen gerektiği anlamına gelir.

Donner (vermek)

Présent (Şimdi) Passé composé (Geçmiş) Imparfait (Sürekli geçmiş) Futur simple (Gelecek)
Je donne J’ai donné Je donnais Je donnerai
Tu donnes Tu as donné Tu donnais Tu donneras
Il/elle donne Il/elle a donné Il/elle donnait Il/elle donnera
Nous donnons Nous avons donné Nous donnions Nous donnerons
Vous donnez Vous avez donné Vous donniez Vous donnerez
Ils/elles donnent Ils/elles ont donné Ils/elles donnaient Ils/elles donneront

Örnek:

Non, elle ne lui a pas donné ses livres. (Hayır, ona kitaplarını vermedi.)

Gramer ipucu:

“Donner” aynı zamanda birçok deyimsel ifadede de kullanılmaktadır.

Örnek:

  • Donner l’exemple (örnek teşkil etmek)
  • Donner l’heure à quelqu’un (birine saati söylemek)
  • Donner une fête (parti vermek)

Penser (düşünmek)

Présent (Şimdi) Passé composé (Geçmiş) Imparfait (Sürekli geçmiş) Futur simple (Gelecek)
Je pense J’ai pensé Je pensais Je penserai
Tu penses Tu as pensé Tu pensais Tu penseras
Il/elle pense Il/elle a pensé Il/elle pensait Il/elle pensera
Nous pensons Nous avons pensé Nous pensions Nous penserons
Vous pensez Vous avez pensé Vous pensiez Vous penserez
Ils/elles pensent Ils/elles ont pensé Ils/elles pensaient Ils/elles penseront

Örnek: 

Ils y penseront plus tard. (Bunu daha sonra düşünecekler.)

Gramer ipucu:

  • “Penser à” “düşünmek” anlamına gelir ve “aklında birinin olması” anlamına gelir:

Tu penses à elle, n’est-ce pas ? (Onu düşünüyorsun, değil mi?)

  • Penser de “bir şey hakkında düşünmek” anlamına gelir:

Que pensez-vous de cet hôtel ? (Bu otel hakkında ne düşünüyorsunuz?)

Aider (yardım etmek)

Présent (Şimdi) Passé composé (Geçmiş) Imparfait (Sürekli geçmiş) Futur simple (Gelecek)
J’aide J’ai aidé J’aidais J’aiderai
Tu aides Tu as aidé Tu aidais Tu aideras
Il/elle aide Il/elle a aidé Il/elle aidait Il/elle aidera
Nous aidons Nous avons aidé Nous aidions Nous aiderons
Vous aidez Vous avez aidé Vous aidiez Vous aiderez
Ils/elles aident Ils/elles ont aidé Ils/elles aidaient Ils/elles aideront

Örnek: 

Elle les aidera à déménager. (Daireleri taşımalarına yardım edecek.)

Gramer ipucu:

“Aider” birinci grup bir fiildir, bu nedenle -er ile biten birinci grup fiillerin normal çekim kalıbını takip eder:

Önce fiilin mastar halinin sonundaki -er ekini kaldırırız (aider, aid olur). Ardından, uygun sonları ekleriz (örneğin, şimdiki zamanda: e, es, e, ons, ez, ent).

Aimer (sevmek/beğenmek)

Présent (Şimdi) Passé composé (Geçmiş) Imparfait (Sürekli geçmiş) Futur simple (Gelecek)
J’aime J’ai aimé J’aimais J’aimerai
Tu aimes Tu as aimé Tu aimais Tu aimeras
Il/elle aime Il/elle a aimé Il/elle aimait Il/elle aimera
Nous aimons Nous avons aimé Nous aimions Nous aimerons
Vous aimez Vous avez aimé Vous aimiez Vous aimerez
Ils/elles aiment Ils/elles ont aimé Ils/elles aimaient Ils/elles aimeront

Örnek:

Ils aimaient jouer ensemble quand ils étaient enfants. (Çocukken birlikte oynamayı çok severlerdi.)

Gramer ipucu:

Birini ya da bir şeyi sevdiğini ya da ondan hoşlandığını ifade etmek için aimer kullanabilirsin.

Devoir (zorunda olmak, ihtiyaç duymak) 

Présent (Şimdi) Passé composé (Geçmiş) Imparfait (Sürekli geçmiş) Futur simple (Gelecek)
Je dois J’ai dû Je devais Je devrai
Tu dois Tu as dû Tu devais Tu devras
Il/elle doit Il/elle a dû Il/elle devait Il/elle devra
Nous devons Nous avons dû Nous devions Nous devrons
Vous devez Vous avez dû Vous deviez Vous devrez
Ils/elles doivent Ils/elles ont dû Ils/elles devaient Ils/elles devront

Örnek:

Vous devez boire plus d’eau. (Daha fazla su içmelisiniz.)

Gramer ipucu:

“Devoir” kelimesini, aynı zamanda bir zorunluluk veya gereklilik anlamına gelen “falloir” ile karıştırmak kolaydır. Devoir bir kişinin yapmakla yükümlü olduğu bir şeyi belirtirken falloir yapılması gereken bir şeyi ifade eder. Kafan karıştıysa endişelenme, bu fark çok kolay sayılmaz!

Örnek:

  • Je dois lui dire ça. Je ne peux pas mentir! (Ona bunu söylemek zorundayım. Yalan söyleyemem!)
  • Il faut que je parte.  Je vais être en retard ! (Gitmeliyim. Geç kalacağım!)

Habiter (yaşamak)

Présent (Şimdi) Passé composé (Geçmiş) Imparfait (Sürekli geçmiş) Futur simple (Gelecek)
J’habite J’ai habité J’habitais J’habiterai
Tu habites Tu as habité Tu habitais Tu habiteras
Il/elle habite Il/elle a habité Il/elle habitait Il/elle habitera
Nous habitons Nous avons habité Nous habitions Nous habiterons
Vous habitez Vous avez habité Vous habitiez Vous habiterez
Ils/elles habitent Ils/elles ont habité Ils/elles habitaient Ils/elles habiteront

Örnek: 

Elle habitera en Allemagne l’année prochaine. (Gelecek yıl Almanya’da yaşayacak.)

Gramer ipucu:

“Habiter” kelimesinin ardından genellikle bir edat gelir (à, en, aux vb. gibi) Ancak teknik olarak buna gerek yoktur.

Örneğin, her ikisini de söyleyebiliriz:

J’habite Londres.

J’habite à Londres.

Bununla birlikte, günümüzde “habiter” fiilinden sonra bir edat yerleştirmek, yerleştirmemekten çok daha yaygındır.

Regarder (bakmak, izlemek) 

Présent (Şimdi) Passé composé (Geçmiş) Imparfait (Sürekli geçmiş) Futur simple (Gelecek)
Je regarde J’ai regardé Je regardais Je regarderai
Tu regardes Tu as regardé Tu regardais Tu regarderas
Il/elle regarde Il/elle a regardé Il/elle regardait Il/elle regardera
Nous regardons Nous avons regardé Nous regardions Nous regarderons
Vous regardez Vous avez regardé Vous regardiez Vous regarderez
Ils/elles regardent İls/elles ont regardé Ils/elles regardaient Ils/elles regarderont

Örnek:

Ses parents regardaient la télé tous les soirs quand on n’était pas là. (Biz yokken ailesi her gece televizyon izlerdi.)

Gramer ipucu:

Fransızca “regarder” fiili aktiftir (izlemek, bakmak), “voir” ise daha pasiftir (görmek, görüntülemek, tanık olmak). Eylemin arkasında bir niyet olduğunda “regarder”, sadece çevremizi algıladığımızda ya da tanık olduğumuzda ise “voir” sözcüğünü kullanırız.

İşte ikisi arasındaki farkı göstermek için bir örnek:

La semaine dernière, j’ai regardé les oiseaux dans la forêt. (Geçen hafta ormandaki kuşları izledim.)

Anlamı: Geçen hafta bilinçli olarak ormandaki kuşları gözlemledim.

La semaine dernière, j‘ai vu beaucoup d’oiseaux dans la forêt. (Geçen hafta ormanda birçok kuş gördüm.)

Anlamı: Geçen hafta ormandayken bir sürü kuş gördüm. Onlara odaklanmadım, onları görmek gibi bir niyetim yoktu, sadece orada olduklarının farkına vardım.

Utiliser (kullanmak)

Présent (Şimdi) Passé composé (Geçmiş) Imparfait (Sürekli geçmiş) Futur simple (Gelecek)
J’utilise J’ai utilisé J’utilisais J’utliserai
Tu utilises Tu as utilisé Tu utilisais Tu utiliseras
Il/elle utilise Il/elle a utilisé Il/elle utilisait Il/elle utilisera
Nous utilisons Il/elle utilisera Nous utilisions Nous utiliserons
Vous utilisez Vous avez utilisé Vous utilisiez Vous utiliserez
Ils/elles utilisent Ils/elles ont utilisé Ils/elles utilisaient Ils/elles utiliseront

Örnek:

Avez-vous déjà utilisé cet ordinateur ? (Bu bilgisayarı daha önce kullandınız mı?)

Gramer ipucu:

“Utiliser” düzenli bir -er fiilidir. Fransızca fiillerin çoğuyla aynı mastar sonlarını kullanır (örn. “aimer”, “aider”, “parler”).

Essayer (denemek)

Présent (Şimdi) Passé composé (Geçmiş) Imparfait (Sürekli geçmiş) Futur simple (Gelecek)
J’essaye/essaie J’ai essayé J’essayais J’essayerai/essaierai
Tu essayes/essaies Tu as essayé Tu essayais Tu essayeras/ essaieras
Il/elle essaye/essaie Il/elle a essayé Il/elle essayait Il/elle essayera/ essaiera
Nous essayons Nous avons essayé Nous essayions Nous essayerons/ essaierons
Vous essayez Vous avez essayé Vous essayiez Vous essayerez/ essaierez
Ils/elles essayent/essaient J’essayais Ils/elles essayaient Ils/elles essayeront/ essaieront

Örnek: 

Ils ont essayé de se rendre au Panama, mais leur vol était surbooké. (Panama’ya uçmaya çalışmışlar, ancak uçak biletleri dolmuş).

Gramer ipucu:

Genellikle, “nettoyer” (temizlemek) gibi -yer ile biten Fransızca fiillerde -y, -e, -es ve -ent’ten önce -i’ye dönüşür. Bununla birlikte, “essayer” fiilinde -y olabilir, ancak -i’ye dönüşmek zorunda değildir. Örneğin, j’essaye ve j’essaie sözcüklerinin her ikisi de doğrudur. Bu durum “payer” (ödemek) gibi diğer bazı -ayer fiiller için de geçerlidir.

Similar Posts

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir