Fransızca Edatlar (Prépositions) ve Bağlaçlar (Conjonctions)
Fransızca’da edatlar (prépositions) ve bağlaçlar (conjonctions) cümleleri bir arada tutan ve anlamı netleştiren önemli dilbilgisi unsurlarıdır. İşte Fransızca’da yaygın olarak kullanılan bazı edatlar ve bağlaçlar:
Edatlar (Edatlar):
- à – (e, a, de, … ile birleşerek farklı anlamlar alır)
- Je vais à l’école. (Okula gidiyorum.)
- de – (dan, den, diye, … ile birleşerek farklı anlamlar alır)
- C’est le livre de Marie. (Bu Marie’nin kitabı.)
- pour – (için)
- Je vais au magasin pour acheter du pain. (Fırından ekmek almak için mağazaya gidiyorum.)
- avec – (ile, beraber)
- Je mange avec mes amis. (Arkadaşlarımla birlikte yemek yiyorum.)
- chez – (evinde, yanında, … için)
- Je vais chez Marie. (Marie’nin yanına gidiyorum.)
- sans – (olmadan)
- Je pars sans toi. (Sen olmadan gidiyorum.)
- sur – (üzerinde)
- Le livre est sur la table. (Kitap masanın üstünde.)
Fransızca Edat Örnekleri
İşte Fransızca’da sıkça kullanılan bazı edatların örnekleri:
- à – (e, a, de, … ile birleşerek farklı anlamlar alır)
- Je vais à l’école. (Okula gidiyorum.)
- Je parle à mon ami. (Arkadaşımla konuşuyorum.)
- Il pense à sa famille. (Ailesini düşünüyor.)
- de – (dan, den, diye, … ile birleşerek farklı anlamlar alır)
- Je viens de Paris. (Paris’ten geliyorum.)
- Le livre de Pierre. (Pierre’nin kitabı.)
- Un verre de vin. (Bir kadeh şarap.)
- pour – (için)
- Elle étudie pour ses examens. (Sınavları için çalışıyor.)
- Je vais au marché pour acheter des fruits. (Meyve almak için pazara gidiyorum.)
- avec – (ile, beraber)
- Je vais au cinéma avec mes amis. (Arkadaşlarımla birlikte sinemaya gidiyorum.)
- Je travaille avec mon collègue. (İş arkadaşım ile çalışıyorum.)
- chez – (evinde, yanında, … için)
- Je vais chez le médecin. (Doktora gidiyorum.)
- Je suis chez moi. (Evindeyim.)
- Nous sommes chez des amis. (Arkadaşlarımızın yanındayız.)
- sans – (olmadan)
- Je pars sans toi. (Sen olmadan gidiyorum.)
- Elle a mangé sans faim. (Aç olmadan yedi.)
- Il est parti sans dire au revoir. (Veda etmeden gitti.)
- sur – (üzerinde)
- Le livre est sur la table. (Kitap masanın üstünde.)
- Il y a un chat sur le toit. (Çatıda bir kedi var.)
- Écrire sur du papier. (Kağıt üzerine yazmak.)
Bu örnekler, Fransızca’da edatların nasıl kullanıldığını anlamanıza yardımcı olabilir. Edatlar, bir nesnenin yerini, ilişkisini, zamanını veya diğer özelliklerini belirtmek için kullanılır.
Bağlaçlar (Conjonctions):
- et – (ve)
- Pierre et Marie sont amis. (Pierre ve Marie arkadaşlar.)
- mais – (ama, fakat)
- J’aime le chocolat, mais je n’en mange pas souvent. (Çikolatayı severim ama pek sık yemem.)
- ou – (veya)
- Tu veux du thé ou du café ? (Çay mı kahve mi istersin?)
- car – (çünkü)
- Je pars tôt car j’ai un rendez-vous. (Erken çıkıyorum çünkü bir randevum var.)
- donc – (bu yüzden, dolayısıyla)
- Il est tard, donc je vais rentrer à la maison. (Geç oldu, bu yüzden eve döneceğim.)
- si – (eğer)
- Si tu veux, nous pouvons aller au cinéma. (Eğer istersen, sinemaya gidebiliriz.)
- parce que – (çünkü)
- Il ne va pas à l’école parce qu’il est malade. (Okula gitmiyor çünkü hasta.)
Edatlar ve bağlaçlar, Fransızca’da cümleleri birleştirmek ve anlamı netleştirmek için önemli unsurlardır. Bu kelimeleri doğru bir şekilde kullanarak cümleleri daha akıcı hale getirebilirsiniz.
Fransızca Bağlaç Örnekleri
İşte Fransızca’da sıkça kullanılan bazı bağlaçların örnekleri:
- et – (ve)
- Pierre et Marie sont amis. (Pierre ve Marie arkadaşlar.)
- Il mange du pain et du fromage. (Ekmek ve peynir yiyor.)
- mais – (ama, fakat)
- J’aime le chocolat, mais je n’en mange pas souvent. (Çikolatayı severim ama pek sık yemem.)
- Il est fatigué, mais il continue de travailler. (Yorgun ama çalışmaya devam ediyor.)
- ou – (veya)
- Tu veux du thé ou du café ? (Çay mı kahve mi istersin?)
- Elle veut aller à la plage ou à la montagne. (Plaja mı yoksa dağa mı gitmek istiyor?)
- car – (çünkü)
- Il n’est pas venu, car il était malade. (Gelmedi çünkü hasta idi.)
- Nous partons tôt, car nous avons un rendez-vous. (Erken çıkıyoruz çünkü bir randevumuz var.)
- donc – (bu yüzden, dolayısıyla)
- Il fait chaud, donc nous allons à la plage. (Sıcak olduğu için plaja gidiyoruz.)
- Elle est fatiguée, donc elle va se reposer. (Yorgun olduğu için dinlenmeye gidiyor.)
- si – (eğer)
- Si tu veux, nous pouvons aller au cinéma. (Eğer istersen, sinemaya gidebiliriz.)
- Si j’avais de l’argent, j’achèterais une nouvelle voiture. (Eğer param olsaydı, yeni bir araba alırdım.)
- parce que – (çünkü)
- Il ne va pas à l’école parce qu’il est malade. (Okula gitmiyor çünkü hasta.)
- Nous sommes en retard parce que le train a eu du retard. (Gecikmişiz çünkü tren rötar yapmış.)
Bu örnekler, Fransızca’da bağlaçların nasıl kullanıldığını anlamanıza yardımcı olabilir. Bağlaçlar, cümleleri birleştirmek, ilişkiyi belirtmek ve anlamı netleştirmek için kullanılır.